Blog Yazılarım
Soru Sormak ya da Sorgulamak ?
Soru Sormak ya da Sorgulamak
Hayatta
yaşadıklarımız iyi gitmediğinde, hayal kırıklıklarının yarattığı kızgınlık,
öfke enerjileri kişileri aşağı çeker. Çoğu zaman yaşananlar bizi moral
bozukluğuna uğratır. Yaşananlardan dolayı işin içinden çıkamayınca suçlayacak
kişi aramaya başlarız. En kolay
suçlanabilecek kişi bazen en yakınımızda olan, kendimiz oluruz.
Çoğu zaman
kişilere en büyük zararı, kendisi verir. Kişi kendisini herkesten fazla
sorgular. Başına gelenleri anlamaya
çalışmak yerine, kendisine yüklenir.
Sorgulama
bir müfettişin ya da dedektifin kişiyi sıkıştırması gibidir. Hareket alanını daraltır.
Hayatınızla ilgili ‘Neden’, ‘Niçin’, ‘Niye’ ile başlayan sorular bir kere cevap
bulmak için sorulduğunda sizi olumlu yönlendirebilir ama sürekli bu soruları
sorarsanız, olumlu yanıtlar alamazsınız.
Alınan cevaplar bir şeylerin ters gittiğine dair cümleler olur ve sizi
girdabın içine çeker.
Neden
hayatım hep kötüye gidiyor?
Niçin hep
insanlar beni suçluyor ?
Niye hep
başarısız oluyorum ?
Bunun yerine
şu soruları sorabiliriz. ‘Bundan daha iyi nasıl olur?’, ‘Bundan ne
öğrenebilirim ?’. Ayrıca, ‘ Elimden geleni yapıp gerisini bırakıyorum’ gibi olumlama
cümleleri ile desteklemek bu süreçten çıkmanıza yardım eder.
Sorgulama
sonunda iyi bir şey çıkmaz, kişiyi kötü hissettirdiği için kendisini kötü
duygularda hissetmeye devam eder. Olumsuz duygular kişinin bu durumdan çıkmasını
zorlaştırır.
Buradaki
önemli duygu dönüşümlerinden biride ‘Daha kötüsü olabilirdi’ cümlesinin altında
yatar. Şanslı insanlar incelendiğinde,
başlarına gelen olaylar ne olursa olsun daha kötüsü olabileceğini düşünürler. Yaşadıkları
kötü olayları, yukarı doğru çıkarken uğradıkları bir yer olarak görürler.
Yaşanan
olayları kontrol edemeyebiliriz ama onlara karşı olan tavrımızı kontrol
edebiliriz. Zihnimiz çok kuvvetlidir neye odaklanırsa onu çoğaltır. Şu
soruların cevaplarını vermeye ne dersiniz?
1. Beni mutlu eden nedir?
2. Hayatımda gurur duyduğum şeyler nelerdir?
3. Ben kimi seviyorum? Beni kimler seviyor?
4. İstediğim sonuçlar nelerdir?
5. Bunun için şu anda yapabileceğim
şeyler var mı?
Kötü
hissetmekte yanlış bir şey yoktur, ama kötü hissedip o dip noktadan çıkamamakta
sıkıntı vardır. Uzun süre dipte kalmak kişiyi yorar. Her şeye negatif bakmamızı
sağlar. Şu ilke çok önemlidir. ‘Ben iyi hissettiğim sürece faydalı
olabilirim’. İyi hisseden bir şahıs,
daha iyi arkadaş, eş, komşu ve insan olacaktır. Psikologların araştırmalarında
da bu veri bulunmuştur. Olumlu hisseden bir kişi çevresindeki olumluları görür,
olumsuz hisseden kişiler ise baktığı her yerde olumsuzları görür. Nereye
gidersek gidelim, kendimizden kurtulamayız. Kendimizi dengeleme bir yerde
değil, andadır. Başlama yeri şimdidedir.
Kötü
hissettiğinizde bu durumu normal karşılayın. Dinlenmeniz gerekiyorsa dinlenin,
müzik dinleyin, meditasyon yapın, yürüyüş yapın, şükür defterine yazın; Her gün
şükrettiğiniz şeyleri yazılı olarak, deftere not alın. Yapılan araştırmalar.
Günlük tutmanın, yazılı olarak iyi şeylere odaklanmanın çok iyi sonuç verdiğini
bildiriyor. Sizi dinlendirecek ne varsa onu yapın ve durumun geçici olduğunu
düşünün.
Genelde
kendimizi bizden daha iyi durumda olanlarla veya durumlarımızla
karşılaştırırız. Daha kötü olanlarla veya durumlarımızla karşılaştırmayız. Bu
durum bizi kötü hissettirir. Şükür defterinin amacı budur. Sahip olduklarımıza
şükretmek ve daha kötüsü olabileceğini bilmektir.
Hadi o zaman
işe şimdi kendimizden başlayalım.
Taner Akçakanat